Coca-Cola İçecek TMS 29 uygulamasının etkisiyle finansal performans nominal bazda baskılanmıştır. 3Ç25’te hasılat %0,2 artışla 145,2 milyar TL’ye, faaliyet karı %11,7 düşüşle 20,9 milyar TL’ye gerilemiştir. Net dönem karı %26,1 azalışla 14,1 milyar TL olmuştur. Ancak enflasyon muhasebesi hariç bakıldığında, 3Ç25 proforma FVÖK marjı %20,4 ile son on yılın en yüksek seviyelerinden biri olarak dikkat çekmiştir.
9 aylık dönemde konsolide hasılat %0,2 artışla 145,2 milyar TL'de yatay kalmıştır. Brüt kar %3,0 düşüşle 50,8 milyar TL'ye, faaliyet karı ise %11,7 düşüşle 20,9 milyar TL'ye gerilemiştir. Net dönem karı %26,1 azalışla 14,1 milyar TL olarak gerçekleşmiştir. 3.çeyrekte ise karlılıkta iyileşme sinyalleri görülmüştür. 3Ç25'te hasılat %6,7 artarak 52,2 milyar TL olurken brüt kar %11,5 artışla 19,9 milyar TL'ye ve faaliyet karı %14,3 artışla 9,8 milyar TL'ye yükselmiştir. 3Ç25 net karı ise %4,2 artışla 7,2 milyar TL olmuştur.
karlılık tarafında enflasyon muhasebesi harici rakamlar, özellikle 3. Çeyrekte olumlu sinyaller vermektedir. 3Ç25'te proforma konsolide hasılat %39,6 artarken proforma faaliyet karı %46,1 artmıştır. Proforma faaliyet kar marjı 91 baz puan artışla %20,4'e proforma FAVÖK marjı ise 73 baz puan artışla %23,1'e ulaşmıştır. Proforma net kar ise 3Ç25'te %55,7 artarak 6,9 milyar TL olmuştur.
2025 yılının ilk dokuz ayında zorlu makroekonomik koşullar ve bölgesel risklere rağmen güçlü hacim büyümesiyle öne çıkmıştır. Konsolide satış hacmi %8,6 artarken, bu büyümede özellikle Orta Asya operasyonları (%27,0) ve Özbekistan (%36,5) ile Kazakistan’ın (%24,2) katkısı belirleyici olmuştur. Türkiye operasyonlarında ise düşük karlı su kategorisindeki planlı daralma nedeniyle hacim %0,4 azalmıştır.
Şirketin 3Ç25 satış hacmi %8,9 artışla 477 milyon ünite kasaya ulaşmıştır. Türkiye operasyonları %1,7 daralırken, uluslararası operasyonlar %16,1 artışla büyümenin ana kaynağı olmuştur. Orta Asya, Özbekistan ve Kazakistan’ın güçlü performanslarıyla öne çıkmıştır. Dokuz aylık kümülatif büyüme ise %8,6 ile 1.337 milyon seviyelerinde gerçekleşmiştir.
Türkiye operasyonlarında satış hacmi 3Ç25’te %1,7, dokuz aylık dönemde ise %0,4 oranında gerilemiştir. Bu düşüş, şirketin karlılığı düşük su kategorisindeki hacmi bilinçli olarak azaltma stratejisi ile ilişkilendirilmektedir. Buna karşın, ana kategori olan Coca-Cola™ markası %1 büyüme kaydetmiş, gazsız içecekler segmenti ise özellikle FuseTea’nin %29,3’lük performansının etkisiyle çift haneli büyüme göstererek su kategorisindeki kayıp dengelemiştir.
Şirketin büyümesinin ana motorunu uluslararası operasyonlar oluşturmuştur. 3. çeyrek satış hacmi %16,1 artışla 304 milyon ünite kasaya, 3Ç25’te ise %14,1 artışla 875 milyon ünite kasaya ulaşmıştır. Orta Asya bölgesi %27,0’lik güçlü bir büyüme sergilerken, Özbekistan (%36,5) ve Kazakistan (%24,2) pazarları öne çıkmıştır. Irak (%7,8) ve Azerbaycan (%10,2) da büyümeye katkı sağlamıştır. Pakistan pazarı ise sel felaketinin yarattığı olumsuz koşullara karşın %0,7 oranında sınırlı bir büyüme kaydetmiştir.
Şirketin 30 Eylül 2025 itibarıyla konsolide borç 56,3 milyar TL, nakit ve nakit benzerleri ise 32,2 milyar TL seviyesindedir. Net borç 24,2 milyar TL'ye gerilemiştir.
Net Borç/FAVÖK oranı, 31 Aralık 2024'teki 1,02x seviyesinden 30 Eylül 2025 itibarıyla 0,83x’e iyileşmiştir. Şirket, borç portföyünün ortalama vadesi 2,3 yıl olup toplam borcun %45'i 2029-30 vadelerine yayılmıştır. Döviz kuru riskini azaltmak amacıyla ABD Doları ve Avro cinsi borçların toplam borç içindeki payı 2022'deki %87 seviyesinden 30 Eylül 2025 itibarıyla %59'a düşürülmüştür.
Bilanço sonrası en önemli gelişme, S&P Global Ratings'in 15 Ekim 2025 tarihinde CCOLA'nın kredi notu görünümünü 'Negatif'ten 'Durağan'a revize etmesi ve 'BB+' notunu teyit etmesi olmuştur. Bu not, CCOLA'yı Türkiye ülke notunun iki basamak üzerinde konumlandırmaktadır.
Yönetim 2025 yılı beklentilerini korumaktadır. Hacim büyümesinin beklentilerin üzerinde seyrettiğini, ancak NSG/ük (Ünite Kasa Başına Gelir) performansının beklentilerin bir miktar altında kaldığını belirtmiştir. Şirket, yılın başında "hafif baskı" olarak öngördüğü FVÖK marjı hedefine ulaşma konusunda güvenini korumaktadır. Stratejik olarak yılın ikinci yarısında hacim büyümesinden ziyade disiplinli uygulama ve gelir yönetimi yoluyla "değer yaratmaya" odaklanıldığı vurgulanmıştır.