XELKT
485.60
2.72
XHARZ
86,042.71
1.82
XUTUM
10,711.56
1.08
XSGRT
50,029.15
-0.92
XUTEK
13,307.65
1.66
XHOLD
8,381.26
1.55
XU030
10,258.36
0.93
XULAS
34,337.35
-0.14
XUSIN
12,432.18
0.36
XBANK
12,640.30
2.78
XMADN
6,049.35
2.49
XU100
9,276.78
1.00
XBLSM
4,805.42
2.58
XU050
8,216.42
0.90
USDTRY
34.35
-0.13
EURTRY
36.63
-0.64
XAUUSD
2,620.68
-2.42
XAUTRY
89,999.18
-2.55

Finans Terimleri Sözlüğü

Yatırım işlemlerinizde en çok karşılaşacağınız finans terimlerini ve anlamlarını sizin için derledik! Finans terimleri sözlüğü ile yatırım dünyası hakkında bilgi sahibi olabilirsiniz.

Anlamını bilmediğiniz kelimeleri araştırmak için sistemimizde sizler için sunduğumuz finansal sözlükten faydalanabilirsiniz. Öğrendiğiniz yeni kelimeler ile tüm yatırım işlemlerinizi daha hakim ve etkili yapabilirsiniz.
  • Açık Pozisyon (Open Position): Henüz kapatılmamış, devam eden pozisyondur. Forex piyasasında açık pozisyonlar tersine açılan işlemlerle kapatılmaz. Açık pozisyonun kapatılması için emrin üzerine gelip CLOSE ya da EMRİ KAPAT yazan tuşa basılması gerekir.
  • Alış Fiyatı: Piyasa katılımcılarının işlem gören değerleri almaya istekli oldukları fiyattır.
  • Alış-Satış Farkı (Spread): Alış ve satış fiyatı arasındaki farka denir. Forex brokerlarının temel çalışma prensipleri döviz bürolarınınki gibidir. Nasıl döviz büroları alış-satış fiyatları arasındaki farktan kâr ediyorlarsa, forex brokerlarıda aynı mantık çerçevesinde kâr ederler. Ancak bu oran forexte çok düşüktür(yaklaşık on binde 2) ve spread olarak anılmaktadır.
  • Arbitraj: Herhangi bir menkul kıymetin, dövizin veya malın bir piyasadan alınıp diğer bir piyasada satılarak risksiz bir şekilde kar edilmesidir. Arbitraj işlemleri, piyasalar arasındaki fiyat farklılıklarının azalmasına yol açar.
  • Arz: Bir finansal enstrüman için, o anki fiyattan enstrümanı satmaya razı olma durumudur. Avrupa Merkez Bankasi (Europen Central Bank): Euro alanı içinde bulunan 17 ülkenin para politikasını yönetmekle yükümlü olan dünyanın en önemli merkez bankalarından biridir. Euro'nun para politikasını belirleyen kurum, Euro'nun değerinin belirlenmesinde öncü konumundadır.
  • Ayı Piyasası (Bear Market): Satışların güçlü olduğu ve fiyatların hızla değer kaybettiği piyasalara denir.
  • Baz Riski (Basis Risk): Spot ve vadeli fiyat arasındaki fiyat farkının artması veya azalması riski.
  • BOE (Bank of England): İngiltere Merkez Bankası
  • Boğa Piyasası (Bull Market): Alışların güçlü olduğu ve fiyatların hızla değer kazandığı piyasalara denir.
  • BOJ (Bank of Japan): Japonya Merkez Bankası
  • Broker: Forex piyasasında alıcı ile satıcıyı buluşturan ve bundan aracılık geliri elde eden kişi ya da kurumlara denir.
  • Bütçe Açığı: Bir ülkenin kamu dengesinde giderlerin gelirlerden fazla olması durumudur. Bütçe açığının olması ülke ekonomisi için olumsuz bir durumdur.
  • Cable: Piyasada İngiliz poundu için kullanılan takma isimdir. Teknik bir terim olmayıp anonimdir.
  • Çapraz Kur: Bütün para birimleri Dolar üzerinden birbirine çevrilir, Dolar'ın içinde olmadığı pariteler örneğin Euro / Yen gibi bir döviz çiftinin önce Dolar değerleri bulunur, ardından bu değerler birbirine oranlanarak paritenin değeri yazılır. Dolar içermeyen kurlara çapraz kur denilmektedir.
  • Cari Açık: Belirli ülkenin uluslararası ekonomik ilişkilerinde, giderlerinin gelirlerinden fazla olduğu durumu ifade etmektedir. İthalat, faiz ödemeleri ve kar transferleri gibi harcamalar, ihracat, dış yardımlar ve işçi gelirleri gibi kaynaklardan elde edilmiş olan gelir tabloları cari açığı oluşturur. İthalatın, ihracattan fazla olduğu durumlarda gerçekleşen buu açık, ülkenin dış ticaret ve diğer ekonomik işlemlerinde bir dengesizlik olduğuna işaret etmektedir.
  • CDO: Collateralized Debt Obligation (CDO) olarak adlandırılan teminatlandırılmış borç yükümlülükleri, çeşitli finansal varlıkların bir araya getirilmesiyle oluşturulmuş olan menkul kıymetler anlamını taşımaktadır. Belirtilmiş olan varlıklar, yüksek getirili tahviller, konut kredileri, yapılandırılmış menkul kıymetler ve türev ürünler gibi farklı finansal enstrümanlardan oluşur. CDO'ların, yatırımcılara portföylerindeki riskleri dağıtmayı ve getiri sağlamayı amaçlamayan yapılandırılmış yatırım araçları olarak özetlenmesi mümkündür.
  • Ciro: Birim zamanda gerçekleşen işlemlerin toplam değeridir.
  • Destek Seviyesi: Fiyatların düşerken yoğun alımlar ile karşılaştığı ve daha aşağıya düşmekte zorlandığı seviyedir.
  • Devalüasyon: Bir ulusal paranın diğer ulusal paralar karşısında değerinin düşürülmesidir.
  • Direnç Seviyesi: Fiyatların yükselirken yoğun satışla karşılaştığı ve daha yukarı çıkmakta zorlandığı seviyedir.
  • Dış Ticaret Dengesi: Bir ülkenin yaptığı toplam ithalat ve ihracat arasındaki olumlu-olumsuz farktır.
  • Döviz Riski: Elde tutulan dövizin yatırımcının aleyhine değer kaybedebilmesi riskidir.
  • Egzotik Opsiyonlar: Piyasalarda yerini almış standart opsiyon türlerinin karşın daha karmaşık ve özel koşullara sahip olan bir türev ürün çeşididir. Egzotik opsiyonlarda, klasik alım ve satım opsiyonlarına ek olarak, daha spesifik ödeme yapıları, vade şartları veya dayanak varlık fiyatı ile ilgili değişiklikler de bulunmaktadır. Yatırımcıların daha karmaşık risk ve getiri stratejilerine erişimine olanak tanıyan Egzotik opsiyonlar standart piyasa araçlarına göre daha özelleşmiş ihtiyaçlara hizmet etmektedir.
  • Ekonomik Gösterge: Bir ekonominin genel gidişatını gösteren makro ekonomik verilerdir. Örneğin bir ülkenin enflasyon oranı, gelir dağılımı, net konut satışları gibi veriler ekonomik göstergelerdir.
  • Elektronik Fon Transfer Sistemi (EFT): Ülkemizde 1 Nisan 1992 tarihinde TCMB (Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası) tarafından devreye alınmış olan EFT, iki farklı banka arasındaki Türk lirası cinsinden yapılan para transferlerinin hızlı ve güvenli bir şekilde gerçekleştirilmesini yarayan bir sistemdir. EFT, bankalar arası ödeme işlemlerinin elektronik ortamda yapılmasına olanak tanıyan bir altyapıdır ve bireyler ile işletmelerin farklı bankalar arasında kolayca para transferi yapmalarını mümkün kılar.
  • Elektronik Para: Lidyalılar ile hayatımıza giren para kavaramının en gelişmiş ve teknolojik versiyonlarından olan elektronik paralar, geleneksel kağıt ve madeni paralar gibi ticaret, yatırım, ödeme işlemleri ve borç verme gibi işlemlerde kullanılabilen, ancak dijital formatta yer alan bir değişim aracıdır. Elektronik para, fiziksel banknot veya nakit para birimlerinden farklı olacak şekilde tamamen bilgisayar ortamında yer alır ve sayısal dijital bir unsurdur. Bankalar veya finansal kurumlar aracılığıyla elektronik ortamlarda saklanmakta ve transfer edilmektedir. Bu para birimi, mal ve hizmet alımında kabul görür ve genellikle dijital cüzdanlar veya kartlar aracılığıyla kullanılmaktadır.
  • Enflasyon: Bir ekonomide toplam talebin toplam arzı aşması durumudur. Bunun gerçekleşmesi doğal olarak mal ve hizmetlerin genel fiyat seviyesini yükseltir. Birleşik Devletler Merkez Bankası: Dünyanın en büyük ekonomisini oluşturan Amerika Birleşik Devletlerinin, merkez bankasıdır. Dolar'ın para politikasını belirleyen banka, Dolar'ın değerinin belirlenmesinde öncü konumundadır. Bu sebeple forex traderları bu kurumun kararlarını ve açıklamalarını yakından takip ederler.
  • Eurobond: Şirketler ve devletler tarafından, ait olunan ülke haricindeki uluslararası piyasalarda yabancı para birimleri üzerinden ihraç ettikleri, genellikle uzun vadeli bir borçlanma aracıdır Eurobond. Eurobond'lar, yabancı yatırımcılardan kaynak sağlamak üzere kullanılmakta ve farklı para birimleri üzerinden satışa sunulmaktadır. Bu tahviller, yatırımcılara düzenli faiz ödemesi yapmasının yanısıra, ihracı gerçekleştiren taraf için dış finansman kaynağı oluşturmaktadır.
  • Favök: Favök, "faiz, amortisman, vergi öncesi kar" tanımının kısaltılmış halidir. Bir şirketin yalnızca faaliyette bulunduğu işin karlılığının ölçüsüdür. Faiz ve vergi öncesindeki kar hesabı yapılarak işletmenin içinde bulunduğu finansal durumunu gösterir.
  • Finans: Kamu kuruluşlarının, şirketlerin ve bireylerin para yönetimi, yatırım, borçlanma ve kaynak tahsisi süreçlerini kapsayan bir alandır. Finans, sermaye piyasaları, bankacılık, sigorta, yatırım yönetimi gibi çeşitli alt dalları içermekte ve ekonomik faaliyetlerin sürdürülebilirliği için kritik bir rol oynamaktadır. Temel amacı, kaynakların etkin ve verimli bir şekilde kullanılarak risklerin yönetilmesi ve kârlılığın artırılmasıdır. Hem mikro düzeyde bireysel para yönetimini hem de makro düzeyde ülke ve şirketlerin ekonomik planlamalarını kapsar.
  • Finansal Okuryazarlık: Bireylerin, bütçe yönetimleri, tasarruf, yatırım ve borçlanma gibi finansal alanlarda bilinçli kararlar verebilmesini sağlamayı amaçlayan ana finansal bilgiler çerçevesine ve becerilerine sahip olması olarak adlandırılmaktadır finansal okuryazarlık. Finansal okuryazarlık etkinliği, bireyin finansal ve ekonomik kararlarını etkin bir biçimde uygulamalarına ve hem kendi refah seviyelerine hem de toplumun genel ekonomik faydasını gözetmesine olanak tanımaktadır. Finansal okuryazarlık, bireylerin kendi gelir ve giderlerini yönetmesinde, geleceğe yönelik tasarruf yapmalarına, finansal riskleri değerlendirmelerine ve yatırım stratejilerini oluşturken etraflıca finansal bilgiler dahilinde uygulamasına imkan tanımaktadır.
  • Fon: Banknot, madeni para, kaydi para veya elektronik para gibi farklı şekillerde bulunan, değer biçilmiş, bir değere sahip olan bir finansal varlığı ifade eder. Fonlar, finansal piyasalarda ve işlemlerde ödeme yöntemi ve aracı olarak kullanılmaktadır. Aynı şekilde fonlar aracılığıyla yatırım yapılabilir ve borç işlemleri için de kullanılabilir. Fiziki veya dijital para ürünleri gözetmeksizin fonlar, küresel çapta ekonomik sistemlerinin temel taşlarından biridir. 
  • Gayri Safi Millî Hasıla (GSMH): Belirli ülkenin halkı tarafından belirli bir dönem içinde üretilen toplam katma değer oranını ifade etmekte GSMH yani gayri safi milli hasıla terimi kullanılır. GSMH, bir ülkenin ekonomik performansını ölçeklendirme ve değerlendirme amaçlı kullanımda olan önemli göstergelerin başında gelmektedir. Ülke sınırları içinde ve dışında üretilen mal ve hizmetler ile elde edilmiş olan gelirler de GSMH içeriğinde bulunmakta ve ulusal ekonominin genel refah düzeyini ölçümlenmesinde kullanılmaktadır.
  • Gayri Safi Yurt İçi Hasıla: Belirli ülke sınırları içerisinde üretilen tüm nihai mal ve hizmetlerin piyasa değerini ifade eden ekonomik temel göstergelerden biridir. GSYİH, ülkenin ekonomik kapasitesini ve üretim seviyelerini ölçmek amacı ile kullanılır. Ülke içindeki ekonomik faaliyetlerin toplam değerini yansıtmakta ve ülkenin ekonomik performansını değerlendirmek amacıyla en sık kullanılan temel ölçütlerin başında gelmektedir.
  • Gelire Endeksli Senetler (GES): Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından ihraç edilen iç borçlanma senetleridir. GES'ler, yatırım enstrümanlarının çeşitlendirilmesi, yatırımcı tabanının artırılması ve yatırımcıların Türk lirası cinsinden olan varlıklara olan eğilimini teşvik etmek maksadıyla oluşturulmuş senetlerdir.  Bu senetler, getirileri belirli kamu gelirlerine endekslenmiş olup, yalnızca gerçek kişilere sunulmaktadır. Gelire Endeksli Senetler, yatırımcıların güvenli bir liman olarak gördüğü ve uzun vadeli bir getiri sağlaması amaçlanan aynı zamanda Türk lirası cinsi varlıklara daha fazla yatırım yapılmasını hedefleyen senetlerdir.
  • Getiri Eğrisi: Bir yatırım enstrümanının farklı vadelerdeki getirileri ile bu vadeler arasındaki ilişkinin grafiksel olarak gösterilmesine getiri eğrisi adı verilmektedir. Getiri eğrisi, belirli bir vakit diliminde kısa, orta ve uzun vadeli faiz oranlarının karşılaştırılması için kullanılır. Genellikle devlet tahvilleri gibi sabit getirili menkul kıymetler için çizilmekte ve ekonominin gelecekteki yönü hakkında önemli sinyaller vermektedir. Eğrinin şekli, yatırımcıların beklentilerine ve piyasa koşullarına göre değişkenlik gösterebilir.
  • Halka Arz: Halka arz, bir anonim şirket ya da ortaklığın yeni kaynak sağlamak amacıyla hisse senetlerini, borsa yatırımcılarına ilan yoluyla duyurarak satışını yapması ve böylece sermaye sağlamasıdır. Şirket hisse senetlerinin, borsa ya da organize piyasalarda devamlı işlem görmesidir.
  • Hareketli Ortalama Maliyet Yöntemi: Stok fiyatlarında değişikliklerin yaygın olarak görüntülendiği ortamlarda sıkça kullanılmakta olan, stok çıkış maliyetlerinin, satın alma maliyetlerindeki değişkenliklere göre güncellenen ortalama değer üzerinden hesaplanmasını sağlamakla görevli bir maliyetlendirme yöntemidir. Hareketli ortalama yöntemi, her yeni stok alımında maliyetleri birim bazında yeniden hesaplayarak zaman içerisinde gerçekleşen fiyat değişimlerine göre dengeler.
  • Hazine Bonosu: Türkiye Cumhuriyeti Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından ihraç edilen, vadesi bir yıldan kısa olan borçlanma senetlerine verilen isimdir hazine bonosu. Hazine bonoları, devletin kısa vadeli finansman ihtiyaçlarını karşılamak gayesiyle çıkartılmış ve genellikle düşük riskli yatırım araçları arasında kabul edilmektedir. Yatırımcılara sabit getirili bir alternatif sunan hazine bonosu senetleri, kamu borçlanma araçları arasında kendisine yer bulmuştur.
  • Hedge (Riskten Korunma): Riskten kaçınmak amacıyla yatırımcının yada kurumun taşıdığı döviz riskinin ters yönünde aynı miktarda işlem yapmasıdır. Örneğin;100 bin dolar alacağı olan bir kurumun forex piyasasında 100 bin dolarlık satış işlemi yaparak bu riskten kurtulması hedge olarak açıklanmaktadır.
  • Hesaben Saklama: Menkul kıymetlerin fiziksel ortamda saklanmasından ziyade, elektronik ortamda kayıt altına alınarak saklanmasına hesaben saklama denmektedir. Hesaben saklama yöntemi, menkul kıymetlerin dijital ortamlarda güvenli bir şekilde muhafaza edilmesini sağlamakta ve işlemlerin daha hızlı ve verimli bir şekilde gerçekleştirilmesine olanak tanımaktadır. Hesaben saklama, modern finansal kullanılmakta olan yaygun bir uygulamadır. Hesaben saklama yatırımcıların kıymetlerini kolayca ve güvenli bir şekilde yönetmelerini mümkün kılmaktadır.
  • İhraç: Sermaye piyasası araçlarının veya menkul kıymetlerin, bir şirket ya da kamu kuruluşu tarafından ilk kez yatırımcılara sunulmasını ifade etmektedir. 
  • İkincil Piyasa: İlk ihracını tamamlamış olan menkul kıymetlerin yatırımcılar tarafından alış-satış ilşemlerinin gerçekleştirildiği piyasaya, ikincil piyasa adı verilmektedir. İkincil piyasada öncesinde ihracı gerçekleştirilmiş hisse senetleri, tahviller ve diğer menkuller el değiştirir. Bu piyasa, likidite oluştururken, varlıkların ve finansal araçların değer biçilmesinde de önemli etki sağlar.
  • İndirgenmiş Nakit Akımı (Discounted Cash Flow - DCF): Belirli bir varlığın, menkul kıymetin, şirketin veya projenin gelecekteki nakit gelirlerinin bugünki değerine göre hesaplama yöntemi ile uygulanmakta olan bir değerleme modelidir. Finansal varlıkların zaman değeri prensibine dayanan bu model gelecek zaman dilimi içerisindeki nakit akışlarını belirli bir düzenleme payı ile bugüne çekmekte ve böylelikle yatırımın mevcut değerine erişmektedir. İndirgenmiş Nakit Akımı analizleri, finansal starejilerde, yatırımlarını gerçekleştiren yatırımcıların, yatırım kararlarında da bolca kullandığı bir yöntem olarak karşımıza öıkmaktadır.
  • İpotek: Bir borcun teminatı olarak kullanılan taşınmaz bir varlık üzerine konulan hakka ipotek ismi verilmektedir.  
  • İskonto: Bir menkul kıymet veya finansal varlığın, gelecekteki değeri üzerinden belirli bir oranda indirim yapılarak bugünkü değerine getirilmesini ifade etmektedir iskonto terimi.  
  • Joint Venture (Ortak Girişim): İki veya daha fazla şirketin belirli bir proje veya iş amacıyla oluşturdukları ortak iş birliğini ifade etmektedir.
  • Joule: Enerji ve iş ölçüm birimi olarak kullanılan joule, finansal ve ekonomik analizlerde enerji maliyetlerinin hesaplanmasında ve enerji piyasalarının değerlendirilmelerinde kullanılan bilimsel bir terimdir aynı ölçüm birimine verilen isimdir.  
  • Kaldıraç Sistemi (Leverage): Yatırımcının, kendi sermayesinin belli bir katına kadar oranda işlem yapabildiği sistemdir. Örneğin yatırımcının sermayesi 10,000$ olduğunda 1:100 kaldıraç oranı ile 1,000,000$ değerinde sermaye ile işlem yapılabilmesidir. Bu işlemlerde yapacağı her işlemdeki karı/zararı kaldıraç oranına göre artmış olur.
  • Kâr Al/Take Profit Seviyesi: Açık olan bir pozisyonun önceden belirlenen lehte bir fiyata gelmesi durumunda otomatik olarak kârın realize edilmesi işlemidir.
  • Kısa Pozisyon/Short Position: Satış pozisyonudur. Bu pozisyonda olan yatırımcı fiyat düşüşünden kar etmeyi amaçlar.
  • Komisyon: Aracılar tarafından spread'den farklı olarak işlem başına talep edilen ücrettir. Genel olarak forex piyasasında böyle bir uygulama bulunmamaktadır.
  • Kredili İşlem: Aracı kurumu, menkul kıymet alım satımında kullanılmak üzere sahip oldukları portföy büyüklüğü üzerinde bir tutarda işlem yapabilmesi için yatırımcılarına belirli yüzdesel oranlar uygulayarak tanımlanan limitlerdir.
  • LIBOR (London Interbank Overnight Rate): Dünya'nın en büyük 16 bankasının her sabah saat 11'de açıkladığı ve dünyanın diğer finans kurumlarınca referans kabul edilen faiz oranı adının aksine bu bankaların pek çoğu İngiliz kökenli değildir ancak eski bir terim olarak finans jargonuna bu şekilde yerleşmiştir.
  • Likidite: Bir finansal enstrümanın, varlığın, menkulün seri ve değer kaybetmeksizin nakde çevrilmesinin kolaylığı anlamına gelmektedir likidite. Likidite, finansal piyasalarda alıcı ve satıcı bulma kolaylığı durumlarına, böylelikle de alım satım işlemleri ile doğrudan bir ilişki içerisindedir. Yatırımcıların varlıklarını istedikleri bir zamanda veya ihtiyaç anlarında kolayca paraya çevirmesine olanak tanınmaktadır. Yüksek likiditeye sahip kıymetler, çoğunlukla risk faktörü düşük olan yatırım araçlarıdır ve yine çoğunlukla piyasada fazla bulunabileceğinden dolayı hızlı alım satım işlemlerinin yapılmasına olanak sağlarlar. 
  • Likidite Riski: Bir finansal kuruluşun, nakit ihtiyacı doğduğunda mevcut varlıklarını yeterince hızlı veya değer kaybı yaşamadan nakde çevirememesi durumunda karşılaşabileceği zarar olasılığını ifade eder. Likidite riski belirli finansal kuruluşun sorumluluklarını ve yükümlerini karşılayamaması durumunda ortaya çıkabilecek mali riskleri ifade etmektedir. Likidite riski, çoğunlukla finansal piyasalardaki alım-satım faaliyetlerinin yavaşlaması veya varlıkların değer kaybetmesi durumlarında ortaya çıkmaktadır.
  • Likidite Senetleri: Finansal piyasalardaki para politikasının etki alanını arttırmak adına düzenlenen kısa vadeli araçlara verilen isimdir likidite senetleri.
  • Likit: Nakit veya nakde hızlıca çevrilebilecek durumdaki varlıkları tanımlayan bir terimdir. Örneğin, nakit para, banka mevduatları, kısa vadeli menkul kıymetler likit varlıklara örnek olarak gösterilebilir.
  • Likit Fon: Vadesi 90 günün altında olan sermaye piyasası araçlarından oluşan açık uçlu bir yatırım fonuna likit fon ismi verilmektedir.
  • Long (Uzun) Pozisyon: Yatırımcı bir finansal enstrümanın veya bir menkul kıymetin veya bir malın değerinin artacağı beklentisi üzerinde duruyor ise, ilgili ürünü satın alması ve portföyünde tutması ile long (uzun) pozisyon almış olur.
  • Maliye Politikası: Belirli devletin, maliye politikası araçlarını kullanarak ekonomide tam istihdamı sağlamak, ekonomik dalgalanmaları azaltmak, vergilendirmeleri oluşturmak ve bunun gibi toplumu ve ülkenin finansal stratejik planlamalarını oluşturmak amacıyla uyguladığı politikalar bütününe verilen isimdir maliye politikası. Vergi düzenlemeleri, kamu harcamaları ve borçlanma gibi araçlar sayesinde ülkenin ekonomik gidişatına ve planlamalarına müdahale sağlayarak, sürdürülebilir bir büyüme ve makroekonomik istikrar hedeflenmektedir. Maliye politikası, aynı zamanda toplumsal refahı artırmayı ve ekonomik dengesizlikleri gidermeyi amaçlar.
  • Marj: Marj kavramı bir işlemin yapılması için gerekli olan minimum sermaye tutarıdır. Genellikle kaldıraç kavramıyla ilişkilendirilir. Örneğin aracı kurumunuz sahip olduğunuz paranın 20 katına kadar alım-satım yapmanıza müsade ediyorsa, 10000 $'lık petrol alabilmek için 10000/20=500 $ paranız olması yeterlidir. Bu 500 $ 10000 $'lık işlemin marjıdır.
  • Marj Çagrısı(Margin Call): Hesabınızda bulunan varlık, kullandığınız teminat tutarının, belirli bir oranının altına indiğinde teminat tamamlanma çağrısı oluşur. Bu oran kurum tarafından belirlenmektedir. Örneğin; teminat tamamlama (marjin call) için P belirlenmiş olsun. Girdiğiniz pozisyonun teminat tutarı 1200 dolar ise, varlığınız bu tutarın P'sine geldiğinde, teminat tamamlama (marjin call) olacaktır. 1200/2: 600 işleminden de anlaşılacağı gibi, varlığınız 600 dolar olduğunda marjin call olacaktır.
  • Merkez Bankası: Bir ülkenin para politikasını belirleyen ve/veya sisteme sunan devlete bağlı/bağımsız ya da tam bağımsız olabilen yetkili kurumdur.
  • Merkez Bankası Bağımsızlığı: Para otoritelerinin, kurumsal yapıları, yönetim süreçleri, finansal durumları ve para politikasına ilişkin kararlarını dışarıdan gelen baskılardan bağımsız bir şekilde alabilme yeteneğini ifade etmektedir. Bu bağımsızlık bilimsel çalışmaların ışığında gerçekleştirilerek, merkez bankalarının ekonomik istikrarı sağlamak, enflasyonu kontrol etmek ve mali sistemin güvenilirliğini artırmak amacıyla etkili bir şekilde çalışabilmeleri için kritik öneme sahiptir.
  • Nakit Akışı: Bir işletmeye belirli bir dönem boyunca giren ve çıkan para miktarını ifade eder. Nakit akışı işletmenin ihtiyacı olduğu likiditeyi de sağlar.
  • Net Kar: Bir şirketin tüm gelirlerinden, tüm giderlerin (vergi, faiz, maliyetler) çıkarılması sonucunda kalan nihai kârı ifade etmektedir.
  • Nominal Değer: Para, çek, senet, hisse senedi, tahvil gibi menkul kıymetlerin üzerinde yazılı olarak belirtilen değere verilen isimdir nominal değer.
  • Opsiyon: Bir yatırımcının kullanma zorunluluğu olmayan, belirli bir tarihte veya öncesinde, önceden belirlenmiş bir fiyattan bir varlığı alma veya satma hakkına sahip olduğu türev bir finansal araçtır.  
  • Ortaklık Payı: Bir şirketin sermayesindeki hissedarlara ait payları ifade eder. Ortaklık payı, sahip olunan hisse miktarına göre şirketin kârına ve yönetimine katılma hakkı sağlar.
  • Özkaynak: Bir şirketin varlıklarından borçlarının çıkarılmasıyla elde edilen değeri ifade eder. Şirketin finansal gücünü gösterir ve hissedarların şirkette sahip olduğu payı temsil eder.
  • Para: Devletlerin yetkili organlarıyla piyasaya sürdüğü mübadele aracıdır.
  • Parite: Belirli bir ülkenin resmi para birimini esas alınarak diğer belirli bir ülkenin resmi para biriminin birbirlerine karşı esas alınarak karşılaştırarak hesaplanan değere parite adı verilmektedir. Örnek olarak ABD'nin resmi para birimi olan Amerikan Dolarının, Türkiye Cumhuriyeti'nin resmi para birimi olan Türk Lirası ile karşılaştırılması ile elde edilen parite USD/TRY'dir.
  • Pip: Finans piyasalarında bir enstrümanın değerinin değişebileceği en küçük aralığa fiyat adımı denilmektedir. Bu kavramın forex piyasalarındaki karşılığı pip'tir. Forex piyasasında genellikle bir enstrüman minumum on binde birlik değişimlerle fiyatlanır. Örneğin 1.3000 seviyesinda seyreden Eur/Usd paritesi için minimum artış 1.3001'dir. Bu da 0.0001'lik değişime tekabül etmektedir. Gerçekleşebilecek bu minimum değişim pip kavramının özünü oluşturur.
  • Piyasa Faiz Oranı: Finansal piyasalarda, para arzı ve para talebinin etkileşimine göre belirlenmiş olup, yatırımcılara, mevduatlar ile diğer yatırımlar için ödenen faiz oranına piyasa faiz oranı adı verilmektedir.  
  • Piyasa Yapıcı: Forex para piyasasında alım-satımlar gerçekleşirken her zaman arzla talebin eşit olması mümkün değildir. Genellikle aracı kurumlar kendilerine iletilen emirleri karşıt emirlerle eşleştirerek hiç bir risk üstlenmeden aradaki cüzi fiyat farkından gelir elde etmeyi denerler. Ancak bazı kişiler ve kurumlar bunu uygulamak yerine kendilerine iletilen emirleri uygun gördükleri hallerde piyasaya aktarmayarak riski üstlenirler. Örneğin Euro/Dolar paritesinde işlem yapan bir kişi Euro değerlendiğinde kâr edecek, değer kaybettiğinde de zarar edecektir. Alış emrini verdikten sonra aracı kurum eğer bu emri piyasadaki başka bir satış emriyle eşleştirirse bu kâr zarar durumu alıcı-satıcı arasında çözülecektir. Pozisyonu lehine gerçekleşen kar edecek, aleyhine gerçekleşenden bu tahsil edilerek ona zarar yazılacaktır. Aracı kurum bu durumda farklı bir yol izleyebilir. Eğer isterse uygun gördüğü bir emri piyasaya aktarmak yerine bu kar/zarar riskini kendi üstlenir. Bu durumda müşterinin kârı piyasa yapıcının zararı olacak, müşterinin zararı ise piyasa yapıcının kârı olacaktır.
  • Portföy Yatırımları: Hisse senetleri, kamu veya özel sektör tarafından ihraç edilen bono ve tahviller gibi borç senetlerini ve diğer para piyasası araçlarını içeren portföy yatırımlaro, menkul kıymetlere yapılan yatırımlar olarak da tanımlanmaktadır. Portföy yatırımları, yatırımcıların portföy yelpazesini genişletmesinde ve böylelikle finansal piyasalarda riskini çeşitlendirilmesine olanak tanırken, aynı zamanda uluslararası yatırım fırsatlarını değerlendirme imkanı sunar.
  • Reel Faiz Oranı: Nominal faizin enflasyondan arındırılarak hesaplanmış olan haline reel faiz ismi verilir.
  • Reeskont: Bir bedel karşılığında iskonto edilmiş, (iskonto) el değiştirmiş olan kıymetlerin, yeniden bir bedel karşılığı (reiskonto) el değiştirmesini ifade eder. Bu süreç, genellikle finansal kuruluşlar tarafından uygulanan bir işlemdir ve likidite sağlamak amacıyla, önceden iskonto edilmiş kıymetlerin tekrar iskonto edilerek nakde dönüştürülmesi anlamına gelir. Reeskont, piyasalarda para arzını ve kredi koşullarını etkileme amacı taşır ve ekonomik istikrar için önemli bir mekanizma olarak işlev görmektedir.
  • Revalüasyon: Belirli ülkenin resmi para biriminin, döviz, yabancı paralar karşısındaki değerinin artması anlamına gelmektedir.
  • Rezerv Para: Belirli ülkenin merkez bankaları içerisinde bulunan veya uluslararası finans şirketleri, kuruluşlarının portföylerinde hazır olarak bulunmakta olan döviz ve altın cinsinden varlıkları ifade eden ifadeye rezerv para denir.
  • Risk İştahı: Para piyasalarında olumlu havaların beklentisi ile artmasıyla başlayan, olumsuz koşul beklentileriyle azalan alım yapma isteğidir.
  • Risk Primi: Risk içeren bir varlığın veya menkul kıymetin tamamen risksiz bir varlık veya kıymete göre yatırımcıya sağlaması beklenen fazladan getiriyi ifade etmek için risk primi terimi kullanılmaktadır.
  • Rüçhan Hakkı: Bedelli sermaye artırımı yapılması durumunda oluşacak olan yeni payları öncelikli olarak satın alma hakkı.
  • Serbest Yatırım Fonu: Kısıtlamaları en aza indirgenmiş olan, yatırım stratejilerinin mümkün olduğunca esnek bir şekilde izlenebildiği bir yatırım fonu türünü ifade etmektedir. Bu tür fonlar, yatırımcılara geniş bir yatırım yelpazesi sunarak, farklı piyasa koşullarında kâr elde etme potansiyeli taşır.
  • Sermaye: Bir işletmenin çalışmalarını sürdürebilmesi ve büyüyebilmesi için gerekli olan ekonomik olanak ve kaynakları ifade eden terime sermaye denir. Sermaye, genellikle nakit, taşınmazlar, stoklar ve diğer kıymetler gibi ekonomik değer taşıyan unsurları kapsamaktadır.
  • Sermaye Piyasası: Bir yıldan uzun vadeli yatırım araçlarının ihraç edildiği, alınıp satıldığı, işlemlerinin gerçekleştirildiği piyasalara verilen isimdir.
  • Sınırlı Emir (Limit Order): O anki piyasa fiyatından daha düşük bir seviyeden alım yapmak için girilen otomatik emir çeşididir. Örneğin piyasa fiyatı 1.3000 iken 1.2950 seviyesine sınırlı emir girdiğimiz taktirde, ekran başında olmasanız da bu fiyat görüldüğü anda alış işlemi çalışır.
  • Spot Fiyat: Marketin güncel, canlı fiyatlarıdır. Forex piyasasında işlem yaparken bu fiyatlar üzerinden işlem yapılır. Bu yüzden çoğu zaman spot forex de denilmektedir.
  • Spot Piyasa: Bir ürünün alış veya satışının işlemlerini, işlem emrinin gerçekleştirildiği tarihin ardından tarihinde belirlenen fiyat üzerinden en fazla iki iş günü sonrasında gerçekleştirildiği piyasa türü spot piyasadır.
  • Stagflasyon: Belirli bir  ekonomide üretimin azaldığı veya en azından artmadığı bir ortamda enflasyon yükseldiği takdirde oluşan durumu ifade eden terime stagflasyon denir.
  • Sterilizasyon: Merkez bankalarının, farklı nedenler sonucunda ortaya çıkan para arzı artışlarının sonuçlarını dengelemek adına yaptıkları açık piyasa işlemlerine sterilizasyon denmektedir.
  • Stop Emir: Sınırlı emire benzer olup onun tam tersi durumundadır. Bir stop emir, limit emirin aksine canlı piyasa fiyatının altından değil üstünden alım yapmak veya üstünden değil altından satış yapmak için girilir. Örneğin anlık fiyat 1.3000 ise 1.3050 seviyesine girilen alış emri bir stop emirdir.. Bu seviyenin görülmesi halinde işlem otomatik olarak çalışır ve alım gerçekleşir veya anlık fiyat 1,3000 ise 1,2950 seviyesinde girilen bir satış emri parite bu seviyeye gelip gerçekleştiğinde stop emri çalışmış olur.
  • Stop Out: Stop out seviyesi, açık pozisyonlarınızın otomatik olarak kapanacağı öz sermaye seviyenizdir.
  • Sukuk: İhracı ile elde edilen fonlar aracılığıyla alınan varlık veya yapılan yatırımlardan elde edilecek gelirin, sukuk sahiplerine belirli dönemlerde ödenmesi esasına dayanan, varlık finansmanını sağlamak üzere ihraç edilen İslami finansman sertifikasıdır. Diğer bir anlatım ile sukuk, bir varlığa sahip olma hakkını veya o varlıktan yararlanma imkanını ifade eder. Bu sertifikalar, İslami finansman prensiplerine uygun olarak düzenlenmiş olup, yatırımcılara düzenli gelir sağlama potansiyeli sunmaktadır. Sukuk, hem bireysel hem de kurumsal yatırımcılar için cazip bir alternatif oluşturmaktadır.
  • Teknik Analiz: Fiyatı esas değişken kabul ederek yapılan kantitatif bir analiz biçimidir. Geçmiş fiyatlar ve bunlar üzerinden geliştirilen göstergeler kullanılarak gerçekleştirilir.
  • Temel Analiz: Bir finansal enstrümanı etkileyen ekonomik verileri yorumlayarak ön görümleme yapmaktır. Örneğin bir ülkenin enflasyon oranındaki değişimi analiz ederek o ülkenin para birimindeki değişmeyi öngörmeye çalışmak temel analiz yapmaktır.
  • Temel Kur: Alım-satım miktarlarının büyüklüğünün hesaplandığı referans kurdur. Paritelerde önce yazılan kodlu kur her zaman temel kurdur. Örneğin Euro/Dolar paritesinin temel kuru Euro'dur.
  • Temettü: Temettü, bir şirketin bir yıllık faaliyet dönemi sonucunda elde ettiği Net Dönem Karı üzerinden pay sahiplerine dağıttıkları kar payına verilen isim.  
  • Tezgâh Üstü Piyasa: İngilizce over the counter tanımından çevrilmiş kavramdır. Bir organizasyona, bir borsaya kote olmayan piyasaları kasteder. Örneğin forex borsa dışında da gerçekleştirilebildiği için tezgah üstü piyasadır.
  • Ticaret Dengesi: Bir ülkenin yaptığı toplam ithalat ve ihracat arasındaki olumlu-olumsuz farktır.
  • Uluslararası Para Fonu (IMF): Ülkeler arasında ekonomik istikrarı sağlamak ve küresel finansal iş birliğini geliştirmek amacıyla kurulan uluslararası bir örgüttür IMF. Toplam 190 üyesi bulunan IMF, üye ülkelere ekonomik zorluklar karşısında finansal yardım sağlar ve ekonomik politikalar konusunda tavsiyelerde bulunmaktadır.
  • Uluslararası Ticaret: Ülkeler arasında mal ve hizmet alışverişi yapılmasını ifade eder. İthalat ve ihracat gibi süreçler yoluyla, ülkeler karşılaştırmalı avantajlarını kullanarak, yani üretimde daha verimli oldukları alanlara odaklanarak, ekonomik büyümelerini hızlandırabilirler. Ticaretin bu süreçleri ise tüketicilere daha geniş bir ürün yelpazesi sunarak ülkelerin küresel ekonomiye entegrasyonunu artırmaktadır.
  • Uzun Pozisyon /Long Position: Alış pozisyonudur. Bu pozisyonda olan yatırımcı fiyat yükselişinden kar etmeyi amaçlar.
  • Uzun Vadeli Borç: Vadesi genellikle bir yıldan daha uzun olan borçlara verilen isimdir uzun vadeli borç. Şirketler veya devletler tarafından kullanılan bu borçlar, genellikle büyük yatırım projelerini finanse etmek veya uzun vadeli finansman ihtiyaçlarını karşılamak için tercih edilir.
  • Vadeli İşlemler Sözleşmesi: Genellikle tarım ürünleri, emtia, döviz ve finansal araçlar gibi çeşitli varlıklar üzerinde işlem gören vadeli işlemler sözleşmeleri, ileri tarihli işlemleri ifade eder. Belirli bir varlığın, kıymetin önceden belirlenmiş bir fiyattan ve yine önceden belirlenmiş bir tarihte teslim edilmesini öngörür. Vadeli işlemler, yatırımcılara fiyat dalgalanmalarına karşı korunma imkanı sunarken, aynı zamanda spekülasyon yapmak için de kullanılabilir.
  • Vadeli Piyasalar: Vadeli piyasalar belirli bir finansal enstrümanın, varlığın, menkulun gibi değer sahibi ürünlerin, fiyatı bugünden sabitlenmek koşuluyla ileri bir tarihte teslim edilmesi taahhüdünü içeren sözleşmelerin alım satım işlemlerinin gerçekleştirildiği piyasalara verilen isimdir.
  • Valör: Üzerinde anlaşma sağlanmış olan bir işlemin, fiilen yerine getireleceği tarihe verilen isimdir. Örnek vermek gerekirse, karşılıklı olarak hesaplara alacak ve borç kaydedileceği tarihtir.
  • Varlık: Bir kişi veya kuruluşun sahip olduğu ekonomik değer taşıyan unsurlardır. Varlıklar, nakit, taşınmazlar, hisse senetleri, tahviller, stoklar ve diğer finansal araçlar gibi çeşitli şekillerde bulunabilir.
  • Volatilite: Finansal piyasalarda belirli bir ürünün, belirli bir zaman içerisinde fiyatında yaşanan dalgalanmalar ve oynamalara volatilite denmektedir.
  • Yatırım Fonları: Halktan katılma belgeleri karşılığında toplanan paraların, yatırım şirketleri tarafından sermaye piyasası araçları ile birlikte ulusal ve uluslararası borsalarda işlem gören altın ve diğer kıymetli madenlerden oluşan bir portföye dönüştürülmüş halidir. Bu fonlar, yatırımcılara profesyonel yönetim ve çeşitlendirilmiş yatırım fırsatları sunarak riskin dağıtılmasını sağlar.
  • Yurt Dışı Üretici Fiyat Endeksi: İhraç edilmek adına üretilmiş tüketim, ara ve sermaye malları ile enerji sektöründeki fiyat değişimlerini ölçen endekse yurt dışı üretici fiyat endeksi denir.
  • Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi: Yurt içerisinde kullanılmak adına üretilmiş tüketim, ara ve sermaye malları ile enerji sektöründeki fiyat değişimlerini ölçen endekse yurt içi fiyat endeksi denir.
  • Zaman Ağırlıklı Getiri (Time-Weighted Return): Bir yatırım portföyünün zaman içerisindeki performansını ölçen getiri hesaplama yöntemlerinden biri de zaman ağırlıklı getiridir. Zaman Ağırlıklı Getiri yöntemi, portföye yapılan para giriş ve çıkışlarının getiri oranı üzerindeki etkisini en aza indirmesi hedeflenerek, yatırımın saf performansını ortaya çıkartması amaçlanır. Zaman ağırlıklı getiri, özellikle yatırım yöneticilerinin performansını değerlendirirken kullanılır ve farklı dönemlerdeki piyasa hareketlerini daha objektif bir şekilde analiz etmeye olanak tanır. Bu sayede, yatırım stratejilerinin etkinliği yatırımcılar için daha tutarlı bir şekilde ölçülebilir. Yatırımcılar, yatırım stratejilerini oluştururken zaman ağırlıklı getiri yönteminden yararlanmaktadırlar.
  • Zarar Durdur (Stop Loss): Kabul edinilebilecek maksimum zarar için piyasaya önceden girilen emirdir. Örneğin 1.3000 seviyesinden alım yapan bir kimse 1.2950 seviyesine stop koyarsa ekran başında olmasa dahi bu seviye görüldüğünde zararı realize edilir ve pozisyon daha fazla taşınmaz.
  • Zarar Durdur Emri (Stop Loss Order): Yatırımcının vermiş olduğu emir üzerinde belirlemiş olduğu fiyat seviyesine ulaşıldığı takdirde, yatırımcının zararını sınırlandırmayı amaçlayan emir türüne verilen isim Zarar Durdur Emri (Stop Loss Order)'dir. Yatırımcılar, zararlarının kısıtlamak veya önlemek adına bu emri kullanmaktadırlar.
  • Zarar Karşılama Fonu (Loss Compensation Fund): Finans ve borsa piyasalarında, yatırımcıların belirli zararlarını karşılamak amacıyla oluşturulmuş yatırımcıları güvenceye alan bir fondur. Zarar karşılama fonu, yatırımcılar için bir güven mekanizması sağlayarak risklerin belirli ölçüde sınırlanmasına ve yatırımcıların tehliyekeye girmeden yatırım yapmasına katkı sağlar.
ALB Yatırım Hesabı 
Başvuru Formu
ALB Yatırım hesabı başvuru formu ile 
hemen hesabınızı açın.
TR Bayrak +90
Görüntülü Hesap Aç Görüntülü 
Hesap Aç