EURHUF
395.29
0.11
USDMDL
17.83
-0.08
USDMKD
57.29
0.42
USDNZD
1.68
0.57
USDRON
4.61
0.33
XAUUSD
2,620.68
-2.42
EURCZK
25.34
0.07
EURKWD
0.33
-0.18
TRYJPY
4.68
-0.23
USDALL
97.47
0.79
USDEGP
47.25
-0.05
USDGEL
2.73
1.31
USDHUF
366.29
0.43
USDLKR
303.84
-0.02
EURBRL
5.37
-0.52
EURSAR
4.05
-0.32
EURZAR
20.51
0.14
USDHRK
7.07
-0.05
USDSAR
3.75
0.02
USDDKK
6.91
0.33
USDIQD
1,321.92
-0.05
USDKWD
0.31
0.07
USDLBP
89,591.69
-0.15
USDPHP
56.33
0.10
USDQAR
3.64
-0.01

Enflasyon: Ne Anlama Gelir ve Yatırımlara Etkisi Nedir?

6 Ekim 2023, Cuma
ALB Blog Enflasyon: Ne Anlama Gelir ve Yatırımlara Etkisi Nedir?

Latince kökenli enflasyonun Türkçe karşılığı şişmedir. Bir ekonomide fiyatlar genel seviyesinin normalin üzerinde devamlı olarak artar ise bu ülkede enflasyon oranının fazla olduğu anlamına gelir. Diğer bir deyişle, fiyatların genel seviyesinde oluşan sürekli artışı enflasyona denktir. Ayrıca, fiyatların genel düzeyde devamlı bir artış sürecinin olması ve bunun yanında paranın değerindeki sürekli bir düşüş de enflasyonla ilgilidir. Yani, bir malın değerindeki düşüşün sadece o malın üretimini ve satışını yapanları etkilemediği, o para birimini kullanan tüm insanların etkilediği bir kavramdır enflasyon. Paranın değerindeki azalmanın bütün bir toplumu etkilediğinden kaynaklı enflasyonun çok önemli bir sosyoekonomik sorun olduğu kaçınılmaz bir gerçektir. Bu durumda, enflasyon veya fiyatlardaki artışın para arzındaki artışla doğrudan bir ilişkisi vardır.

 

Bir ekonomide enflasyondan söz edebilmek için iki unsurun var olması gerekir. Bunlardan ilki mutlaka genel fiyat seviyesinin artmasıdır. Yani, değişken fiyatların genel seviyesi aynı kalabilir. Yani, bir malın fiyatı artarken, diğer bir malın fiyatı düşebilir. Diğer unsur ise fiyatların genel seviyesinin normalin üzerinde devamlı artması gerekir. Bu unsurlardan yola çıkarak, sebebi ne olursa olsun, fiyatlardaki genel seviyenin yükselmesidir. 

 

Özel kesimin kullandığı para miktarı artarsa, bankalar sistemi kredi hacmini genişletirse, ücretlerde de artışlar olursa ve ülkenin ürünlerine dış talep hızla artarsa fiyatların genel seviyesi artabilir. Öte yandan, toplam talebin toplam arzdan fazla olması sonucunda da genel fiyat artışı olur. 

 

Enflasyon artış hızlarına göre üçe ayrılır. Günümüzde özellikle gelişmiş Batılı ülkelerde görülen enflasyon türü düşük enflasyondur. Bu enflasyon türünde, yıllık enflasyon oranı %10’un altındadır. Bu tip enflasyonun yaşandığı ülkelerde halkın ulusal paraya güveni tam olduğu için, dolaşımda ki para birimi talep görmeye devam eder.  

 

Genellikle %10 ile %1000 arasında olan enflasyon türü ise hızlı artan enflasyondur. Bu enflasyonun görüldüğü ülkelerde para biriminde oynaklık yüksek seyreder. 

 

Son olarak, %1000’in üzerindeki enflasyon oranlarının olduğu türe hiperenflasyon denir. Bu enflasyonun en yıkıcı olanıdır ve gelir dağılımındaki adaletsizliği artırması ve halkın orta sınıfın hızla fakirleşmesine neden olur. 

 

Enflasyonun Temel Tanımı ve Nedenleri

Enflasyon denilince akla ilk gelen fiyatların artmasıdır. Ancak mal ve hizmetlerin fiyatları belirli zamanlarda artabilir veya azalabilir. Enflasyon temel tanımı belli bir malın veya hizmetin fiyatının tek başına artması değil, fiyatların genel düzeyinin sürekli artışta olmasıdır. Yani, sadece bazı malların fiyatlarının sürekli artması ya da tüm malların fiyatlarının bir sefer artması enflasyon değildir. 

 

Yüksek enflasyon paranın alım gücünü azaltır ve aynı zamanda fiyat değişimlerini hızlandırır. Enflasyonun en önemli nedeni, mali dengesizlikler ve para basımı yoluyla bütçe açıklarının finanse edilmesidir. 

 

Enflasyon nedenleri başlıklar halinde şunlardır:


Talep Enflasyonu: Mal ve hizmetlere olan talep arzı artar ve bu da enflasyona yol açar.
Maliyet Enflasyonu: Üretim maliyetlerindeki artışlar sonucu şirketler ürünlerini daha yüksek fiyata satmak zorunda kalır.
Para Arzı Enflasyonu: Piyasadaki para miktarının artması, insanların daha fazla parayla daha az mal ve hizmet almasına neden olabilir. Böylece enflasyon oluşur.
Döviz Kuru Etkisi: Döviz karşısında milli paranın değer kaybetmesi ile oluşan enflasyon.
Üretim Sorunları: Üretimde oluşan kısıtlamalar sonucu fiyatların artması ve enflasyonun oluşması.

Yatırım Getirilerinin Enflasyon Karşısındaki Değeri

Enflasyonun önceden tahmin edilemeyen değişikliklere neden olarak yarattığı belirsizlik, yatırımcının kendini garantiye almak ve riskten korunmak için fazladan bir getiri talep etmesine ve bundan dolayı reel faizlerin yükselmesine neden olur. Bunun sonucunda, borçlanma maliyetlerini artırarak, üreticinin kredi taleplerini kısıtlayan ve yatırımı engelleyen bir unsur olarak ortaya çıkar; tıpkı yatırım yapmak isteyen işadamının bankadan alacağı borç için yüksek faiz istenmesi ve yatırım kararından vazgeçmesi gibi. 

 

Yüksek enflasyon yatırımların verimliliğini de negatif şekilde etkiler. Bireylerin ve firmaların birikimlerini enflasyondan korumak için üretken olmayan yabancı para, altın, gayrimenkul gibi alanlara yönelmesine neden olur. Enflasyon, işadamlarını ve üreticileri yatırım ve üretim yapmaktan kaçındırır. Buna örnek olarak, firmalar yeni fabrikalar açıp, yeni istihdam imkanları yaratmak gibi uzun ve emek isteyenler yerine, tasarruflarını enflasyondan daha fazla getiri sağlayabileceklerini düşündükleri yabancı para, bina, arsa gibi araçlara kaydırarak üretim yapmadan kazanç sağlamaya çalışırlar. Enflasyon, bir yandan yüksek faizler sebebiyle borçlanma maliyetini artırır diğer bir taraftan ise birikimlerin verimsiz alanlara yönelmesine yol açarak yatırımları olumsuz etkiler. 

 

Hisse Senetleri ve Enflasyon İlişkisi

Hisse senetleri ve enflasyon arasındaki ilişki karmaşık ve çok çeşitlidir. Genel olarak, hisse senetleri, enflasyon dönemlerinde olumsuz şekilde etkilenir. Fakat, bu etki her zaman net ve kesin değildir. Enflasyon dönemlerinde para değer kaybeder ve insanların satın alma hareketi zarar görür. Bu durumda, tüketim harcamalarının düşmesine ve şirket gelirlerinin düşmesine neden olabilir, dolayısıyla hisse senetleri fiyatlarında düşüşe yol açabilir. 

 

Enflasyon açığa çıktığında, merkez bankaları genellikle faiz oranlarını yükseltme eğiliminde olurlar.  Yüksek faiz oranları, borçlanmayı ve yatırım yapmayı zorlaştırır ve hisse senetleri üzerinde baskı yaratabilir. Öte yandan enflasyon, ekonomik belirsizliği artırabilir. Bu belirsizlik durumunda, yatırımcıların risk iştahını azaltabilir ve hisse senetlerinin değerini düşürebilir. Şirketlerin üretim maliyetleri enflasyonla birlikte doğru orantıda artar. Bu da şirket kar marjlarını daraltabilir ve hisse senetleri fiyatlarını aşağı çekebilir. Fakat, hisse senetleri ile enflasyon arasındaki ilişki her zaman negatif değildir. 

 

Bazı durumlarda, hisse senetleri getirisi enflasyonun üzerine çıkabilir ve bazı şirketler, enflasyon dönemlerinde fiyatlarını artırabilirler ve bu da gelirlerine yansır. Özellikle büyüme potansiyeli yüksek olan şirketler enflasyondan yararlanabilir. Nakit paranın değerini azaltabilirken, reel varlıklar artabilir. Bunun sonucunda hisse senetleri varlıklarını koruyabilir. 

 

Enflasyonun artış yaşadığı dönemlerde tahviller gibi sabit getirili yatırım araçları daha az çekici hale gelebilir. Böylece, yatırım yapacak kişiler için hisse senetleri cazip hale gelebilir. Sonuç olarak, hisse senetleri ile enflasyon arasındaki ilişki değişkendir ve şirketlerin performansı ve yatırımcı psikolojisi gibi çeşitli etkenler enflasyon ve hisse senetlerinin ilişkisini şekillendirebilir. Enflasyonun çeşidine ve şiddetine göre hisse senetleri düşebilir ve artış gösterebilir. Kısacası, bu durum oldukça değişkendir. Böyle durumlarda yatırımcıların geniş bir perspektiften bakması ve portföylerini çeşitlendirmeleri önemlidir.

ALB Yatırım Hesabı 
Başvuru Formu
ALB Yatırım hesabı başvuru formu ile 
hemen hesabınızı açın.
TR Bayrak +90
Görüntülü Hesap Aç Görüntülü 
Hesap Aç