2023, borsanın çok sayıda yeni yatırımcı ile tanışma yılı oldu. Borsaya yeni yatırım yapmaya başlayan nispeten tecrübesi sınırlı bir yatırımcı topluluğu söz konusu. Bu yatırımcılar uzun süredir -birkaç küçük düzeltme dışında- endekste aralıksız yükselişlere şahit oldular. Şimdi ise masada jeopolitik riskler, yüksek faizle sağlanmaya çalışılan dezenflasyonist süreç ve bununla birlikte şirket kârlılık marjlarında bir miktar daralma beklentisi söz konusu. Bütün bunlar profesyonelce yönetilmesi gereken konular. Aksi halde yeni yatırımcı kitlesinin bu riskler karşısında zarar görmesi kaçınılmaz olur.
Borsa İstanbul’da yatırımcı sayısı 8 milyonu aşarak yeni bir rekor kırdı. Bu hızlı artışın birden çok sebebi var. Bunların en başında da halka arzlara olan yoğun ilgi gelmektedir. Ayrıca 2022 yılı itibariyle Borsa İstanbul’un reel anlamda en çok kazandıran yatırım enstrümanı olması da yatırımcıların Borsa İstanbul’a yönelik cazibesini artırdı. Her hafta yeni bir rekor kıran yatırımcı sayısında olası bir çıkış görmemiz için, endeksteki seviyelerden ziyade geleceğe yönelik beklentilerde yaşanacak değişim daha fazla önem arz etmektedir. Bu varsayım altında gelecek 12 ayda; reel anlamda Borsa İstanbul’dan daha yüksek getiri sunabilecek ve daha arz riskli bir yatırım enstrümanının ortaya çıkması gerekir. Bununla birlikte halka arzlara olan ilgilinin azalış göstermesi de yatırımcı sayısında düşüş sebebi olabilir.
Öte yandan BİST100’de 7900 desteğinin kırılması, 7400 desteğini çok daha önemli hale getirdi. Buranın da aşağı yönlü kırılması, yatırımcı psikolojisi üzerinde önemli bir etki yapabilir. Endekste 7400 seviyesinin kırılması durumunda 7200-6400 gibi geniş bir aralık önemli destek bölgesi olarak takip edilebilir. Bu tarz olası geri çekilmeler durumunda, şirketlerin gelecek dönemdeki nakit akışlarını etkileyecek çok önemli faktörler olmaması halinde, hisselerin iskontosu belirgin olarak ortaya çıkacaktır. Bu durumda orta ve uzun vadeli yatırımcıları da cezbedecek seviyeler söz konusu olabilir ki, bu da, geri çekilmelerin daha sınırlı kalmasını beraberinde getirebilir. Şu da bir gerçek ki, borsaya küçük birikimlerle de yatırım yapılabilir. Otomobil, konut gibi geleneksel bazı yatırım araçlarının fiyat erişebilirliği ve güncel performans beklentisi anlamında cazibe sunmaması, aslında küçük birikimler için de borsayı bir adres olarak öne çıkarıyor.
Temel olarak bakarsak; yüksek faiz ortamından kaynaklanan alternatif getiri araçlarına bu dönemde yönelim artabilir. Bu durumda öncelikle yeni halka arz olmuş ve tavan serilerinin ardından yüksek çarpanlarla fiyatlanmış sektörlere ve hisselere dikkat etmekte fayda var. Yine yüksek faiz ortamı sebebiyle borçluluğu yüksek olan sınai sektör hisselerini izlemekte fayda var. Onların finansman maliyetleri artabilir. Öte yandan faize hassas gayrimenkul, otomotiv ve beyaz eşya gibi sektörler de talep esnekliği sebebiyle negatif yönde etkilenebilir. Mevcut faiz ve talep şartlarında; Gıda, Bankacılık, Sigorta ve Perakende sektörleri ise daha defansif bir performansla öne çıkabilmektedir.