KKM’den çıkış süreci hızlanırken; mevduat ve altın öne çıkıyor. Gözler bir yandan da BIST100 endeksinde. 2024 ve yerel seçimler yaklaşırken; endekste döviz bazlı 2023 zirvesi (312 $) orta vadeli ilk direnç konumunda!
KKM yatırımını cazip kılan birçok etkenin son 1-2 aylık süreçte sona erdirilmesi ve alternatif yatırım araçlarının da son dönemde cazibesini artırması ile, Kur Korumalı Hesaplardan çıkış hızı artarak devam ediyor. 17 Kasım ile biten haftada KKM hesapları, görmüş olduğu en yüksek seviye olan 3.4 trilyon TL’den, 2.7 trilyon TL’ye kadar gerileme göstermiş oldu. KKM yatırımlarını cezbeden belki de son etkenlerden bir tanesi vergi istisnası uygulanması. Hali hazırda KKM hesaplarına vergi istisnası 31.12.2023 yılının sonuna kadar uygulanmaya devam edecek. Bu sürenin 30.06.2024 tarihine kadar uzatılması beklentisi de var. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek de, KKM hesaplarına ilişkin yaptığı değerlendirmede, kur korumalı mevduat sisteminde vergi istisnasının önümüzdeki yıl tekrar değerlendirileceğini bildirmişti. Hali hazırda devam eden çıkışlar ve gelecek dönemde KKM hesaplarını cazibeli kılan vergi istisnası gibi etkenlerin de ortadan kaldırılması ile, bu uygulamanın kademeli olarak sonlanacağı beklenmektedir.
Peki bu çıkış, yatırımcıları nereye yönlendirebilir? KKM hesaplarından çıkış yapan yatırımcıların, gelecekteki belirsizlikler nedeniyle riskli yatırım enstrümanlarına sınırlı ilgi göstermesi beklenebilir. KKM’den çıkan büyük bir kesim de, geçtiğimiz 6 aylık dönemde kademeli olarak TL mevduata yönelim gösterdi. Hatta TL mevduatın, toplam mevduat içerisindeki oranı %38.55’e kadar yükseldi. Gelecek dönemde mevduat faizlerinin, beklenen enflasyonun üzerinde getiri sunması durumunda TL mevduata ilgi devam edebilir. Ayrıca altın yatırımı da, hem dolar hem ons altına endeksli olması bakımından, KKM’den çıkan yatırıcıların ilgi alanına girmektedir.
TCMB, son toplantıda piyasa beklentisinin üzerinde bir faiz artışı kararı ile politika faizini %40’a yükseltti. Atılan bu adımla birlikte göreceli olarak TCMB artık pozitif reel faiz bölgesine de ulaşmış oldu. Bu durumun pozitif anlamda birçok yönde katkısı olurken; bizim önemle takip ettiğimiz nokta, yabancı sermaye akışının Türkiye’ye yönelmesi. TCMB tarafından atılan adımlar ile birlikte CDS tarafında yaşanan düşüş, son 2-3 haftalık süreçte yabancı yatırımcı girişini desteklese de, bu giriş hâlâ istenilen düzeyde değil. Burada yabancı yatırımcının kararını etkileyecek en önemli nokta, Kredi Derecelendirme Kuruluşlarının, Türkiye’nin not ve görünümde dair alabilecekleri aksiyonlar olacak. Mart 2023’te gerçekleşecek yerel seçimle birlikte belirsizliğin büyük oranda sonlanması yabancı sermaye girişini daha da destekleyebilir. Bu nedenle her ne kadar yüksek faiz ortamı şirketler üzerinde baskı oluşturuyor olsa da, gelecek dönemde yabancı yatırımcının Borsa İstanbul’a yönelmesi ile yeni rekor seviyeler görülebilir.
BIST100’ün, gelişmekte olan ülke piyasalarına göre iskontolu işlem görmesi nedeniyle; gelecek dönemde Türkiye’ye yabancı sermaye akışının başlaması, Borsa İstanbul’a para girişini destekleyebilir. Bu durumda yabancı yatırımcının Borsa İstanbul’da diğer sektörlere göre iskontolu fiyatlanan Bankacılık, Holding ve Havacılık gibi sektörlere ilk olarak kademeli yönelmesi beklenebilir. Bunun beraberinde enflasyonda yukarı hareketliliğin devam etmesi ve güçlenen sıkılaşma adımları sebebiyle, talep esnekliği düşük şirketlere yönelik fiyatlamalar, diğer hisselerden para çıkışlarına sebep olabilmektedir. Borsa İstanbul’da bu yılsonu olmasa da 2024 yılında TL bazlı yeni rekor seviyeler görülebilir. Yatırımcıların asıl odaklanması gereken nokta, 2023 yılında görülen dolar bazlı en yüksek seviye olan 312 $ seviyesinin ne zaman aşılabileceği olmalı. Bu seviyenin aşılması, Mart 2024’te gerçekleşecek yerel seçimlerden sonra, yabancı sermaye akışının da güçlenmesiyle daha olası gözükmektedir.
