Model Portföyü
Denediniz mi?
7 Eylül 2023, Perşembe
Türkiye’de seçimlerin atlatılması ve yeni ekonomi yönetiminin kurulmasının ardından gözler, açıklanacak Orta Vadeli Plana çevrilmişti. Yatırımcılar tarafından da dikkatle takip edilen OVP geçen hafta açıklandı. Türkiye’nin 2024-2026 yılları arasındaki makroekonomik projeksiyonunu ortaya koyan OVP öngörülerinde en dikkat çeken iki unsur enflasyon ve dolar beklentileri oldu. TL ve dolar bazında belirtilen Gayrisafi Yurt İçi Hasıla beklentileri dikkate alınarak yapılan hesaplamalara göre; 2023 sonunda dolar kurunun 30,00 TL’ye yaklaşması öngörülüyor. 2024 yılında ortalama 36.78, 2025 yılında ortalama 43.94, 2026 yılında da ortalama 47.80 TL olması bekleniyor.
Yeni OVP’de enflasyon beklentileri de 2023 sonu için yüzde 65 olarak açıklandı. 2024’te enflasyonun yüzde 33’e düşmesi beklenirken; 2025 sonunda yüzde 15,2 ve 2026 sonunda yüzde 8,5 olacağı öngörülüyor. Peki bu tabloya göre yatırımcı eğilimleri nasıl şekillenebilir?
DOLAR
Öncelikle döviz kurları için öne çıkan beklentiler, portföylerde, yabancı para cinsinden ürünlerin bulundurulması gerektiği yönünde algılar oluşturabilir. Şunu da hatırlatmakta fayda var; ülkeye yabancı kaynak girişinin hızlanması ve para politikasında “daha şahin duruş” halinde, dövizle ilgili öngörüler farklılaşabilir.
ALTIN
Dövizle birlikte hareket eden altın da, önümüzdeki 5 çeyreklik dönemde öne çıkabilir. Ancak ABD’de faizlerin yüksek seyretmesi ve dolar endeksinde (DXY) yeniden 105 seviyelerine doğru tırmanmanın, ons altın tarafını baskıladığını belirtelim. Bununla birlikte FED’in 2024 yılında faiz indirimlerini gündemine alabileceği yönündeki beklentiler, 1900 dolara yakın yatay seyreden ons altın tarafında da önümüzdeki dönemde baskının hafiflemesi anlamına gelebilir. ABD’den gelecek ekonomik veriler burada belirleyici olacak.
BORSA
Enflasyonun bir süre daha bizimle olması, “öne çekilen talep” yönündeki eğilimlerin (eskisi kadar hararetli olmasa da) bir miktar daha devam edeceği anlamına gelebilir. Bunun da şirket hasılatlarına olumlu etkisini sürdürmesi beklenebilir. TL’deki “öngörülebilir” değer kaybı da yine ihracatçı şirketlere olumlu yansımaya devam edebilir. Öte yandan ekonomi yönetiminin uyguladığı piyasa dostu politikalar da, ülke risk priminde “kalıcı” bir gerilemeyi kuvvetlendirebilir. Bütün bu unsurlar da Borsa İstanbul’da işlem gören hisse senetlerine pozitif yansıyabilir. BIST100 için daha orta vadede öncelikle 325 dolara varabilecek yükselişler söz konusu olabilir. Kâr satışları halinde “7900 desteğinin üzerinde tutunmanın” özellikle önemli olacağını vurgulayalım.
FAİZ
Mevduat faizleri ise eylül ayının ilk haftasında yüzde 35 civarında seyrediyor. Yıllık getiriyi ifade eden bu oran, 2024 sonu enflasyon beklentileri ile uyumlu olsa da, daha kısa vadeli beklentilerin altında kalıyor. OVP’de de sıkı para politikası vurgusunun yer aldığını hatırlatarak; burada, TCMB’nin önümüzdeki PPK toplantılarında alacağı faiz kararlarının belirleyici olacağını söyleyebiliriz.
