31 Ekim 2023
Yatırım, maddi veya kar, kazanç sağlamak adına önceden yapılan harcamadır. Yatırım tek seferde yapılacağı gibi, çeşitli zaman aralıklarında da yapılabilir. Benzer durum, yatırım getirisinin tahsil edilmesinde de söz konusudur. Sahip olunan paranın değerini kaybetmesi tehlikesinden korumak veya ödünç para ile yatırım yaptıktan sonra borcu faizi ile birlikte ödeyip kar etmek için de yapılır. Herhangi bir yerde değerlendirilen paranın yatırım olabilmesi için gerekli süreye karar verilmelidir. Bu durumda, paralarını örneğin bir gün için "kar edilmesi beklenen kıymette değerlendirenlerin" yatırım yapıp yapmadıkları sorusu akıllara gelir. Bugün tüketeceğinden daha çok paraya sahip olan herkes yatırımcı olabilir. Tüketeceğinden fazla paraya sahip olan kişiler ellerindeki tasarrufları bir süre fayda sağlayacak bir amaca yönelik kullanabilir. Bu kişiler tasarrufları belirli bir faiz karşılığında bankaya yatırabilirler ya da büyümekte olan bir şehrin yakınlarından arsa da alabilirler. Bu her iki tasarruf değerlendirme modeli de yatırıma örnektir.
Yatırımcılar yaptıkları ya da yapmayı düşündükleri yatırım sonucu bir fiyat kazancı veya kar payı elde etmeye çalışır. Yatırım, gerçekte bir gelir veya sermayeye büyüme imkanı sağlayabilir. Yatırım yapmanın birçok yolu vardır. Tasarruf sahipleri yani fon arzedenler, tasarruflarının bir bölümünü veya tamamını menkul kıymet borsalarında değerlendirirler. Bu amaçla yatırımcılar, yatırım stratejilerini belirlerken yatırımlarından mümkün olan en yüksek getiriyi elde etmeye çalışır. Fakat, yatırımcıların elde etmeyi bekledikleri getiri oranı ile elde ettikleri getiri oranı arasında farklar oluşabilir. Beklenen getiri oranı, gelecekteki belirsizliklerden dolayı, garanti görülemeyebilir. Gelecek ile ilgili belirsizlikten kaynaklanan getiri oranlarının farklılık göstermesi olasılığı, yatırım riski olarak adlandırılır. Yatırım, ister bir kişi isterse bir kuruluş için yapılsın, en önemli ve ilk başta belirlenmesi gereken konu, potansiyel yatırım oranıdır. Yatırılacak varlık toplamı, yatırımın temelini oluşturur ve yatırımın her aşamasında alınacak kararlara etki yapar.
Yatırım fonları, halktan toplanan paraların karşılığında ortaklık payı, kamu/özel sektör borçlanma araçları, ters repo gibi sermaye piyasası araçlarından ve diğer kıymetlerden oluşan portföyleri yönetmektir. Her bir yatırımcı, fonun sahip olduğu portföyün bir kısmını temsil eden katılma payını satın alarak bu yatırıma katılır. Tasarruf sahipleri, şirketlerden, aracı kuruluşlardan veya menkul kıymet borsalarından ortaklık payı ve borçlanma araçları alarak yatırım yapabilirler. Fakat, menkul kıymetlere yatırım yapmak bilgi ve uzmanlık gerektiren bir uygulamadır. Öte yandan, bireysel birikimler genelde yeterli büyüklüğe ulaşamadıklarından, bunlarla oluşturulan portföylerde de gerekli risk dağılımları hesaplanmalıdır. Bu risk anapara açısından olabileceği gibi portföyün getirisi açısından da oldukça önemlidir.
Yaygın olarak kullanılan fon çeşitleri şunlardır:
Yatırım fonlarının performansının değerlendirilmesindeki temel amaç, yatırımcıların aldıkları riske karşı elde ettikleri getirinin değerlendirilmesi, yatırımın alternatifleriyle karşılaştırılması ve fon yöneticisinin başarısının ölçülmesidir. Bir yatırım fonunun performans değerlendirmesi, yatırım fonunun dönemler arası performanslarının karşılaştırılması veya aynı dönemde farklı yatırım fonlarının performanslarının karşılaştırılması ile yapılır. Hem bireysel hem de kurumsal yatırımcılar açısından, bu analiz ve değerlendirme çok önemlidir. Tüm yatırımcılar emek, zaman ve para harcayarak bir yatırım portföyü oluşturmaktan ziyade, profesyonelce yönetilen bir fondan pay aldıklarında maksimum seviyede getiri ve kar elde etmek ister. Fon performans analizi ve değerlendirme için kullanılan bazı teknikler şunlardır:
Yatırımcıların yatırım portföylerini geliştirip çeşitlendirmesini ve risk oranını düşürmeye yarayan stratejilere portföy diversifikasyonu ve risk yönetimi denir. Yatırımcıların daha istikrarlı getiriler elde etmelerine yardımcı olan bu stratejiler yatırımcılar için oldukça önemlidir. Portföy diversifikasyonu, yatırımcının farklı varlık sınıfları, endüstriler veya bölgeler arasında çeşitlendirilmiş bir yatırım portföyü oluşturması anlamına gelir. Temel fikir, tüm yatırımın tek bir varlık veya sektöre yoğunlaşmasını sağlamaktadır. Böylece, yatırımcı riskini azaltabilir ve farklı varlık sınıfları ve endüstriler farklı şekillerde reaksiyonlar verebilir. Buna örnek olarak, hisse senetleri bazen yükselirken tahviller düşebilir veya tam tersi olabilir. Eğer portföyünüzde yalnızca hisse senetleri bulunuyorsa, tahvillerin düşüşü hisse senetlerinin düşüşünü telafi eder ve yatırımcı için pozitif bir sonuç elde edilir.